Sayfalar

18 Temmuz 2020 Cumartesi

Ayşe Yıldırım Erdoğan'in iki yüzlü Ayasofya mesajını yazdı

Türkiye devletinin Cumhurbaşkanı sağ ve muhafazakar siyaset görüşüne sahip birisi, geçmişte  kendisini muhafazakar demokrat diye tanımlasa da o trenden aşağı  ineli oldukça zaman oldu. 
İktidarını kaybetmemek ve muhafazakar dünya görüşünü tüm Türkiye'ye kabul ettrimek için uyguladığı politikalar uzun zamandır tepkiyle karşılanıyor. Bu politikaların sonucunda aslında 567 yıldır ellerinde işgal edilmiş bir mülk konumunda olan Ayasofya tekrar camiye dönüştürüldü. Haliyle başta Ortodoks dünyası olmak üzere bir çok ülkeden tepkiler geldi. Erdoğan gelişen tepkilere karşı çeşitli refleksler verdi. Bunlardan biri de twitter hesabından çeşitli dillerde ele aldığı Ayasofya mesajlarıydı. Artı Gerçek yazarı Ayşe Yıldırım Erdoğan'ın Batıya ayrı, Arap dünyasına ayrı ele aldığı mesajların 'iki yüzlü'lüğünü konu alan köşe yazısını siz Helen Haber okurlarıyla paylaşıyoruz 

............

Batıya başka Arap dünyasına başka


"Erdoğan’ın İngilizce ve Arapça yazılmış Ayasofya mesajları arasındaki fark ikiyüzlü diplomasinin son örneklerinden biri…

Ayasofya meselesi Erdoğan’ın nasıl ikiyüzlü bir diplomasiye imza attığını da ortaya çıkardı.
Aslında olayı HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ortaya çıkardı.

Cumartesi günü TBMM kürsüsünden AKP sıralarına “birçok alanda hamaset yapmakta ustasınız“ diye sesleniyordu Kerestecioğlu ve bu hamasete bir örnek vermek istediğini söylüyordu.
Cuma günü Cumhurbaşkanlığı hesaplarında Ayasofya kararıyla ilgili olarak İngilizce ve Arapça paylaşımlar yapılmıştı. İngilizce bildiği için İngilizce mesajı kendisi çevirmişti Kerestecioğlu, Arapça mesajı ise tercüme ettirmişti.

Önce İngilizce mesaj:

“Ayasofya'nın kapıları, tüm camilerimizde olduğu gibi ister yabancı ister yerli, Müslüman veya Müslüman olmayan herkese açık olacak, Ayasofya evrensel bir dünya mirasıdır, insanlık mirasıdır. Kararımızla ilgili olarak eleştirilere, karşı çıkışlara da egemenlik hakkımızı ihlal etmedikçe kabulümüzdür bunlar.“

Erdoğan’a ait Arapça twitter hesabından atılan mesaj ise şöyleydi:

"Ayasofya'nın yeniden ihya edilmesi Mescid-i Aksa'nın özgürleştirilmesinin müjdesidir. Ayasofya'nın ihya edilmesi dünyanın her yerinde karanlık çağlardan çıkış için Müslümanlar için yeni bir başlangıçtır; gecikmiş yeniden bir diriliştir. Türkiye'nin son dönemlerde bu coğrafyada, bu zamanda attığı her adımla edilgen değil, etken bir özne olduğunu ispatlamıştır. Allahu Teala'nın izniyle bilinen hedefimize ulaşmak için buna ulaşmak için bu mübarek yoldaki yolculuğumuza hiç durmadan, yorulmadan ve sıkılmadan azmim şahsım olarak fedakarlık ve ısrarla devam edeceğiz."

Nasıl diplomasi ama! Batıya “evrensellik, dünya mirası, açık kapı“ mesajı. Arap dünyasına ise “Müslümanlar için yeni bir başlangıç, diriliş“ mesajı!
Haliyle Kerestecioğlu şöyle diyordu kürsüden:

“Şimdi, bizim bildiğimiz kadarıyla diplomasi böyle yapılmaz. Eğer dünyayla ilgili, Türkiye'yle ilgili bütün kamuyu ilgilendirecek bir karar veriyorsanız, o zaman diplomaside de kalkarsınız, bunu, aynı metni farklı dillere çevirerek gönderirsiniz, açıklarsınız. Ama içeride başka, Arapça'da başka metin, Batı'ya başka metin; bunun adı ilkesizliktir, bunun adı diplomasi değildir.“

Peki Kerestecioğlu’nun bu sözlerine AKP sıralarından ne yanıt verildi dersiniz. 
Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu: Hayır, hayır. Türkçe açıklamasında da net bir şekilde etti söylemek istediğini.

Herhalde akıllarına gelmemiştir, “birisi çıkar bu tiwitlerde ne yazdığımıza bakar“ diye. Hoş, gelse de umurlarında olmazdı.

Dünyayı bin 100 odalı Saraylarından ibaret gördükleri ve o Saray’da oturmak için her şeyi göze aldıklarına göre…
Onun ipuçlarını da Arap dünyasına verdiği mesajında anlatıyor zaten Erdoğan…
Ama biz yine de Kerestecioğlu gibi bir daha soralım:
Sahi sayın Erdoğan ‘bilinen hedefiniz‘ nedir?"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder